Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti
Bundan tam 87 yıl önce Doğu Türkistan topraklarında kurulan ilk İslam Cumhuriyeti olan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti, İslamî anayasa ile kuruldu. Geçen 87 yılın ardından Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetinin kurulduğu topraklar bugün zalim Çin’in işgali altında.
Bundan tam 84 yıl önce kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti, Emevilik, Abbasilik ve Osmanlı gibi hilafet yönetimlerinin ardından kurulan ilk İslam Cumhuriyeti oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüne kadar hutbelerin Osmanlı padişahlarının adına okunduğu bölgede, Müslümanlar Osmanlı hilafetine dinî olarak bağlı idiler. Osmanlı hilafetinin çöküşünün ardından ise başta Mısır ve Pakistan olmak üzere Afrika ve Asya'daki Müslüman halkların yaşadığı ülkelerde ise sömürgeye dayalı İngiliz yönetimleri kuruldu.
Doğu Türkistanlıların Destansı Direnişi
Bölgede var olan Çin işgaline karşı ayaklanan Müslümanlar, 12 Kasım'da Kaşgar merkezli olarak kurdukları Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti ile kendi devletlerini kurmuşlardı. Müslüman Doğu Türkistan halkı önce 1931'de Kumul'da sonra da 1932'de Turfan'da isyan başlattılar. Kumul'lu Hoca Niyaz önderliğindeki direniş gücü Eyalet ordusunun hücumuna uğrayarak batıya çekilmek zorunda kalmışlardı.
Ma Chungying ordusunun saldırıya uğramamış Tarım havzasının güneyindeki Hotan'da da 1933'te Muhammed Amin Buğra işgalci Çinlere karşı başkaldırdı. İsyancılar Hanlı memurları kovarak Hotan'ı aldıktan sonra Yarkand ve Kaşgar'a ilerleyerek Kumlu ve Turfan'dan sağınmış güçleriyle birlikte 12 Kasım 1932'de Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan ettiler.
Meclis Dualarla Açıldı, Vekiller Kur'an'a Yemin Etti
Kaşgar Meclisi'nde Kur'an-ı Kerim'ler okunarak dualar edildi. 23 Recep Cumartesi (14 Kasım 1933) Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin milletvekilleri Kur'an-ı Kerim'i öperek yemin ettiler. Meclis'in açılmasından sonraki Pazar günü ise asker, komutanlar, mülkî erkan ve Yarbağ Taşı'ndaki köprü önünde toplandı ve 41 adet top atışı yapıldı. Devlet'in resmî bayrağı olarak ise asırlardan beri bölgede kullanılmakta olan Gök bayrak kabul edildi.
Yemin töreninin üzerinden çalışmalarına acil olarak başlayan Meclis, daha önce Çinliler tarafından yayımlanan gazetelerin yayınına son vererek, İslamî ve millî kültürün korunması için ‘Şerkî Türkistan Hayatı' (Doğu Türkistan Hayatı) adıyla gazete yayınlarına başladılar.
Bununla beraber bağımsızlıklarının nişanesi olarak Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti, ‘pul' adı verilen para bastırarak bölgede Çin paralarının kullanımı yasaklandı. Ülke, vatandaşlarına pasaport dağıtımından nüfus cüzdanına kadar her türlü hizmeti verdi. Doğu Türkistan'da kurulan bu İslam Devleti'nin adalet işlerini ise Şeyhü'l İslamlık makamındaki isim bakıyordu. Ülkede kısa sürede şer'î esaslara dayalı Mahkemeler kuruldu. Ülkenin milli marşı ise 1933 yılında Muhammet Ali Tevpik (Tohtu Hacı) tarafından yazılmış, aynı yıl Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyetinin kuruluşunda devlet töreni ile okunarak Doğu Türkistanlılarca ulusal marş olarak kabul edildi.
"İslamiyet, Azadiyet, Adalet ve Uhuvvet"
12 Kasım 1933'de sancaklarına "İslamiyet, Azadiyet, Adalet ve Uhuvvet" yazarak, 4 ana esas üzerine bir devlet kurduklarını dünyaya ilan etmişlerdi. Geçen 87 yılın ardından Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetinin kurulduğu topraklar bugün zalim Çin’in işgali altında. Çin'de bir milyondan fazla Uygur ve diğer etnik Türk Müslümanlar, Pekin'in "eğitim kamplarında" gözaltında tutuluyor.
Dışarıda olanlar ise, okullarda, iş yerlerinde, camilerde hükümetin yakın takibi altında yaşıyor. Fakat Çin Komünist Partisi, Müslüman azınlıkların sadece dışarıdaki hayatını kontrol etmekle yetinmiyor. Uygur ailelerini, yönetime bağlı Çinli memurları evlerinde misafir etmeye zorluyor.
Doğu Türkistan'ın Nüfusu Azalıyor
Çin’deki Uygur nüfusu, “toplama kamplarının” kurulduğu 2017’den sonra sert şekilde düştü. Kaşgar’da 2017 yılında kaydedilen yüzde 13’lük doğum oranı sadece 1 yıl sonra yüzde 0,3’e düştü. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlara yönelik hayata geçirdiği “toplama kampları”nın bölgedeki nüfusu da etkilediği belirtildi.
Avustralya’da yayın yapan Mercatornet'in hazırladığı rapora göre, ülkedeki Uygur nüfusu, bu kampların kurulduğu 2017’den bu yana “önemli ölçüde” azaldı.
Bölgedeki diğer kentler Hotan ve Kaşgar’da da Uygur nüfusunda belirgin düşüşler gözlendi.
2017’de Hotan'daki Uygur nüfusundaki artış yüzde 3,1 iken, bu oran 2018'de yüzde 0,3’tü.
Kaşgar'da yüzde 13 olan doğum oranı 2018'de yüzde 7.94'e düştü.
ABD’li antropolog ve sivil toplum aktivisti Adrian Zenz bu durumun bu düşüşün toplama kamplarından kaynaklandığının yüksek bir ihtimal olduğunu belirtti.
Muslim Port Haber Merkezi | Yunus Emre Kaynak